Kazdağları’nın serinliğini ardımda bırakıp deniz kenarına indiğimde yolculuğumun manzarası tamamen değişti. Artık yeme içme seçeneği çok daha fazla. Eğer siz de sabah bir şeyler yemeden yola çıktıysanız ve Akçay civarında mideniz kazındıysa, kısa bir mola için Simit Sarayı Mahalle‘yi önerebilirim. Yeşil ağaçlarla dolu, bankları olan bahçesiyle şimdiye dek gördüğüm en keyifli Simit Sarayı’ydı. Ben kendi getirdiğim kahvaltılıkların yanına buradan aldığım iki sıcak simit ve iki haşlanmış yumurtayı ekleyerek ağaçların altında harika bir kahvaltı yaptım.

Daha doyurucu bir yemek isterseniz, İzmir-Çanakkale yolu üzerinde Küçükkuyu istikametinde iki harika seçenek daha sizi bekliyor: Cemalzade Restaurant ve Narin Köfte. Karnımızı doyurduktan sonra kamp yerimize doğru yola çıkabiliriz. Size önereceğim yer, haritadan bulması zor ama bütün Ege’yi tepeden görebileceğiniz eşsiz bir nokta. Konum olarak şu koordinatları kullanabilirsiniz: 39.510716, 26.432345. Burası bakir bir alan olduğu için yanınıza mutlaka su ve yiyecek almalısınız. En önemli uyarı ise şu: Bölge çok rüzgarlı ve kuru otlarla kaplı olduğu için hangi mevsimde giderseniz gidin kesinlikle ateş yakmamalısınız! Bu güzelim tepenin yanması an meselesi olabilir.

Eğer tercihiniz denize sıfır, konforlu ve ücretli bir kamp alanıysa, civardaki birçok seçenek içinde Assos Çaça Camping‘i gönül rahatlığıyla tavsiye ederim. Kahvaltısına, yemeklerine ve hijyene gösterdikleri önemle kalmayı en sevdiğim yerlerden biri. Yanılmıyorsam 2025 yılı için kahvaltı ve akşam yemeği dahil çadır konaklama fiyatı 1700 TL’ydi ve bungalow seçenekleri de mevcuttu. Gitmeden rezervasyon yapmanızda fayda var. Şimdiden iyi tatiller!